KIRAN DA OLSA KIRIL DÜŞ FAKAT EĞİLME SAKIN

24 Nisan 2010 Cumartesi

OTUZUNCU TABLET, BASTİL

Ben Bastil! Devrimin meydanıyım. Söz bende
Burada bekliyorum Fransanın rahminde,
Burada bekliyorum, yüz elli yıldır, yüreğim elimde.
Bakmayın üzerimde gezen kuru kalabalığa,
Öyle yalnızım, öylesine sıkılıyor ki canım, ah
Beynimi kemiriyor, ciğerlerimi yiyor kendi yurttaşım.
Meydan dolusu öfke içimde, meydan dolusu kin,
Velakin, çok heyecanlıyım bugünlerde...
Devrimciler gelecek diyorlar, Türk devrimcileri,
Öyle özledim öyle özledim ki kanat açmış sözleri:
Asyanın isyankar çocuklarını bekliyorum.
Doğunun arslanlarını bekliyorum: Doğuyu ve arkadaşlarını.
Yolu aç polis, çek elini savcı, kenara çekil tetikçi,
Taçlandırsın Paris'i bayrakların kardeşliği.
Ey süslü parlementer!   Hiç duydun mu adını Genç Türkler'in?
Utanıyorum senden çünkü Fransız adı taşıyorsun,
Utanıyorum senden: İçiyorsun Monteskiyö'nün içtiği kadehten.
Basit neon ışıklarından utanıyorum senin.
Bekliyorum, ne zaman bulacak Fransa kendi fikrini?
Nerede özgürlük için canını veren yurttaş?
Temmuzun çocuklarına ne oldu, atardamar durdu mu?
Yüzüm Ruso'nun yüzü, kalbim Robespiyer'in kalbi
Cezayir'de kurşuna dizildi liberte ve egalite ve
Kardeşliği boğdunuz Atlantiğin dibinde...
Şırrak şırrak diye inerdi giyotin, ebedi eşitlik için
Bebeklerin başı için düşürdüm kıralların  başını sepete!
Jak Şirak! Amerikanca konuşmayı bırak,
Başını kaldır da gözlerimdeki ateşe bak:
Vive la Commune! Vive la Commune! Ya İstiklal ya Ölüm

                                                          Hüseyin Haydar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder