KIRAN DA OLSA KIRIL DÜŞ FAKAT EĞİLME SAKIN

28 Mart 2010 Pazar

TEHCİR KARARI HAKLIYDI, TÜRKİYE SAVUNMA İÇGÜDÜSÜYLE HAREKET ETTİ

      Size 1918 yılı Temmuz ayında kurulan Ermenistan devletinin ilk başbakanı aynı zamanda Taşnak hareketinin en önemli lideri Ovanes Kaçaznuni'nin 1923 yılı Nisan ayında Taşnaksutyun Partisinin Bükreş'te yapılan yurtdışı konferansına sunduğu rapordan bahsetmek istiyoruz. Fakat önce biraz Kaçaznuni'yi tanıyalım.
      Ovanes Kaçaznuni 1868 yılında Gürcistan'a bağlı Ahıska bölgesinde doğar. 1905-1906 yıllarındaki Ermeni-Tatar çatışmalarında karşılıklı kırımı engellemek için kurulan komisyonda yer alır. 1917'de Ermenistan Ulusal Konseyi üyesi olur. 1918'de bağımsız Ermenistan'ın ilk başbakanı olur. 1919 Ağustosuna kadar bu görevde kalır. 1920 yılında Ermenistan'da Bolşevik iktidarın kurulmasından sonra tutuklanır. 1921 yılında Bolşevik yönetime karşı yapılan karşıdevrimci ayaklanmanın bastırılmasından sonra ülkeyi terk eder. 1921-1924 yılları arasında Bükreşte yaşar. 1923 yılında elimizdeki kitabı(Taşnak Partisinin Yapacağı Birşey Yok-1923 Parti Konferansına Rapor) yayınlamasının ardından Taşnak Partisinden istifa eder. 1938 yılında daha önce yerleştiği Erivan'da hayatını kaybeder.
       Kaçaznuni kitabında bütün çekilen acılardan Taşnaksutyun Partisinin sorumlu olduğunu dürüstlük ve açık yüreklilikle saptar. Raporunun sonunda Taşnaksutyun'un kendini feshetmesi ve siyasi arenadan çekilmesi gerektiğini savunur. "Evet intaharı öneriyorum, Parti kendini feshetmelidir" cümlesi son sözleridir.
       Bu tarihi rapor ne yazık ki Ermenistan'da Kaçaznuni'nin kendi anavatanında yasaklanmış ve yayınlanan nüshalar Taşnaklar tarafından Avrupadaki kütüphanelerden toplanmıştır.
       Kaçaznuni raporundaki saptamalara ağır bir düşünce sürecinin sonunda vardığını belirtiyor. Konferansa katılan delegelere kendisini sabırla dinlemelerini öğütlüyor.
       Belirleyici saptamaları şunlar:
       -Dünya Savaşı öncesinde gönüllü silahlı birliklerin oluşturulması hataydı.
       -Kayıtsız şartsız Rusya'ya(Çarlık) bağlanmışlardı.
       -Türklerden yana olan güç dengesini hesaba katmamışlardı.
       -Tehcir kararı amacına uygundu.
       -Türkiye savunma içgüdüsüyle hareket etmişti.
       -1918 sonlarındaki İngiliz işgali, Taşnakların umutlarını yeniden kabartmıştı.
       -Ermenistan'da Taşnak diktatörlüğü kurmuşlardı.
       -Denizden denize Ermenistan projesi gibi emperyalist bir talebe kapılmışlardı ve bu yönde kışkırtılmışlardı.
       -Müslüman nüfusu katletmişlerdi.
       -Ermeni terör eylemleri Batı kamuoyunu kazanmaya yönelikti.
       -Taşnak yönetimi dışında suçlu aranmamalıydı.
      
       -Taşnak Partisi'nin artık yapacağı bir şey yoktu; intihar etmeliydi.

       İşte böyle.
       Ermeni aydınları için yoğun bir özeleştiri dönemi olan 1921 sonrası ayakları suya erdirmiştir. Gerçeklere ulaşılmasında kuşkusuz Ermenistanda kurulan Bolşevik yönetimininde katkısı var. Emperyalizme karşı konumlanmak, Ermeni aydınlarını ister istemez gerçeklerle buluşturmakta ve Lenin-Atatürk itifakının mevzilerine çekmektedir.
       Dolayısıyla 1921 sonrasına ait Ermeni ve Taşnak belgeleri de soykırım yalanını aynı Kaçaznuni'nin görüşleri doğrultusunda ortaya koyar. Belgeler, Batı emperyalizmi ve Çarlık Rusyası tarafından Türkiye'ye karşı nasıl kullanıldıklarını, işgal sırasındaki Ermeni mezalimini ve Türk ordusunun buna karşı verdiği haklı savaşın zengin kanıtlarıdır.
      Evet, bu raporu yazan savaşın bir tarafının başıdır, üstelik soykırıma uğradığını söyleyen tarafın başı, başbakanıdır.
     Soykırıma uğradıkları iddia edilen Ermenilerin bizzat başbakanı olayı bir savaş olarak değerlendirmekte ve daha önemlisi emperyalistlere alet olduklarını açık yüreklilikle ve dürüstlükle belirtmektedir.
     Öyleyse bu belge günümüzde de alçakça sürdürülen bütün bu emperyalist yalanlara son vermesi gereken bir belge değil midir?

 Kitabın adı: Ovanes Kaçaznuni
                   (Ermenistan'ın İlk Başbakanı)
          Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok
               (1923 Parti Konferansı'na rapor)  
               Çeviri: Arif Acaloğlu
 Biz ise tanıtım yazımızda Türkçe basıma sunuş yazan Mehmet Perinçek'ten faydalandık.

2 yorum:

  1. Kitapta yer alan diğer bilgiler...

    Türkler’in Ermeni soykırımı yaptığı iddialarını kesin bir dille yalanlıyor. Kaçaznuni’nin yakın tarihe ışık tutan belge niteliğinde sözlerinin yer aldığı kitap, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı nasıl bir ihanet içinde olduklarını da gözler önüne seriyor. Yıllarca sözde soykırıma uğradıklarını iddia eden ve dünya kamuoyunu baskı altına almaya çalışan Ermenilerin bütün tezlerini çürüten ilk başbakanları, 128 sayfalık raporunda şu çarpıcı ifadelere yer veriyor:


    “Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vadettiği büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık. ‘Türkiye Ermenistanı’ diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vadettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği göremedik.”


    Barışı sabote etmek için savaştık bile. Artık hepimiz Türkler’in düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. Türkiye’den ‘denizden denize Ermenistan’ talep etmekteydik. İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve hâkimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmî çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türkler’le savaştık. Öldük ve öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?”

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil